Yabancıların Sınır Dışı Edilmesi: Uluslarası Hukuk ve İnsan Hakları Açısından İncelenmesi

Giriş

   Dünya genelinde, ülkeler kendi sınırları içindeki yabancıların sınır dışı edilmesi konusunda kararlar almak zorunda kalıyorlar. Devletler, milli güvenlik, kamu güvenliği, genel sağlık ve ahlakın korunması gibi kamusal menfaatleri için tehlike arz eden bir yabancıyı ülkelerinden sınır dışı edebilir. Ancak bu işlem, uluslararası hukuk ve insan hakları açısından bazı önemli prensiplere tabi tutulmalıdır. Bu makalede, yabancıların sınır dışı edilmesi ile ilgili temel kavramlar, Yabancının bu sınır dışı etme kararına karşı başvurabileceği yargı yolu ve uluslararası hukukun belirlediği prensipler ele alınmıştır.

1-İltica Hakkı ( Sığınma Hakkı ) ve Uluslararası Koruma:

     Öncellikle İltica hakkı nedir ve kimlere verildiğini inceleyelim; 13 Ağustos 1993 tarihli Fransız Anayasa mahkemesinin kararı uyarınca iltica hakki su şekilde açıklanmıştır: “İltica hakkının anayasal bir değer olması sebebiyle, genel olarak yabancı uyruklu kişinin bu hakkini ararken başvurusuna ilişkin karar verilinceye kadar geçici olarak ülkenin sınırları içinde kalmasına izin verilmektedir”. Wikipedia ansiklopedisinin tanımında İltica Hakkı şu şekilde açıklanmaktadır: ‘’Sığınma hakkı ya da iltica hakkı, kimi ülkelerin önceden belirlenmiş koşullara uygun başvurularda bulunan kimselere verdiği hukuki ve politik bir haktır.

     Yaşadıkları ülkede cinsel, ırksal, dinsel, politik, kültürel vb ayrımcılıklara uğradığını gösteren belgelerle hak veren ülkelerin adlî makamlarına başvuran kimselerin başvuruları ülkenin ilgili komisyonlarınca incelenir ve eğer kabul görürse kişiye sığınma hakkı verilir. Böylece kişi söz konusu devletin koruması altına girer. Bunun yanı sıra kendi ülkelerinde yaşam koşullarının elverişli olmaması ya da can güvenliğinin tehlikede olması durumunda da iltica talebinde bulunulabilir. Bir ülkede yaşanan iç savaş, savaş, çatışma, katliam ya da soykırım gibi durumlarda kitlesel sığınma istemleri yapılabilir.’’ Yabancıların sınır dışı edilmesi meselesi, iltica hakkı ile yakından ilişkilidir.

     Uluslararası koruma hukuku, sığınma hakkını tanır ve iltica başvurularının adil bir şekilde değerlendirilmesini gerektirir. Bir kişinin iltica talebi kabul edilmedikçe, o kişi sınır dışı edilmemelidir. Diğer taraftan AİHS’nin 3. Maddesinin de sınır dışı etme işleminin uygulanması sonucunda yabancının gönderileceği ülkede işkenceyle veya hayatını tehdit eden risklerle karşılaşma durumları söz konusu olabileceği de göz önünde tutulmalıdır. 13 Ağustos 1993 tarihli Fransız Anayasa mahkemesinin kararı uyarınca iltica hakki su şekilde açıklanmıştır: “İltica hakkının anayasal bir değer olması sebebiyle, genel olarak yabancı uyruklu kişinin bu hakkini ararken başvurusuna ilişkin karar verilinceye kadar geçici olarak ülkenin sınırları içinde kalmasına izin verilmektedir”.

2. Yasal İşlem ve Adil Değerlendirme:

     Sınır dışı edilme işlemi, yasal süreçlere ve adil bir değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Bu, kişinin haklarını savunmasına ve sınır dışı edilme nedenlerini itiraz etmesine olanak tanır. Sınır dışı edilme işlemi Düzensiz Göçten kaynaklanmaktadır. Şöyle ki; Düzensiz göç, insanların bir ülkeden başka bir ülkeye yasal olmayacak şekilde girişleri ( kaçak, pasaportsuz, vizesiz …) ,çıkışları, çıkmaya teşebbüs etmeleri ile yasal bir şekilde giriş yapmalarına karşın yasal kalış hakkını vize muafiyeti ve ikamet izni ihlali nedeniyle ihlal etmeleri ihlal etmeleri. Çalışma izinleri bulunmamasına rağmen kaçak bir şekilde çalışmaları sonucunda ilgili ülkenin göç yasalarına muhalefet etmeleri durumudur. Düzensiz göç tanımına kamu düzeni, kamu güvenliği ve sağlığını tehdit eden kişiler de eklenebilir.

3. İnsan Hakları İhlali Riski:

     Sınır dışı edilme işlemi, insan haklarını ihlal edebileceği potansiyel riskler nedeniyle dikkatle yapılmalıdır. İnsanların sınır dışı edilmesi sonucunda işkence, kötü muamele veya ölüm gibi tehlikeli koşullara maruz kalma riski varsa, bu işlem yapılmamalıdır. Örneğin AİHS m. 8 kapsamında aile yaşamına saygı hakkının ihlali riski ortaya çıkabilir.

     Diğer dikkat edilmesi gereken önemli bir husus ise AİHS’ne ek 4 Nolu Protokolün 4. maddesinde yabancıların toplu olarak sınır dışı edilmesi yasaklanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin taraf olduğu Avrupa İkamet Sözleşmesinde de10 (m. 3/1) sınır dışı edilme için “milli güvenlik, kamu düzeni ve genel ahlak” gibi gerekçelerden söz edildiğini de unutmamak gerekir.

4. Sınır Dışı Etme Nedenleri:

     Her ülkenin, sınır dışı etme nedenlerini belirleyen kendi yasaları vardır. Yasal düzeyde, YUKK’da18 bir yabancı hakkında hangi hallerde sınır dışı kararı alınabileceği belirtilmiştir.

     YABANCILAR VE ULUSLARARASI KORUMA KANUNU (YUKK) nda Sınır dışı etme kararı alınacaklar başlığından sınır dışı edilecek kişiler Madde 54.maddesinin ilk fıkrasında açıkça belirtilmiştir. : yasa dışı giriş, güvenlik tehdidi oluşturma, Terör örgütü yöneticisi, üyesi, destekleyicisi veya çıkar amaçlı suç örgütü yöneticisi olma, vize süresinin aşılması, bulaşıcı hastalık, kamu düzeni ve sağlığı için tehlike oluşturma, İkamet izinleri iptal edilenler, Çalışma izni olmadan çalıştığı tespit edilenler, kamet izni bulunup da süresinin sona ermesinden itibaren kabul edilebilir gerekçesi olmadan ikamet izni süresini on günden fazla ihlal edenler, İkamet izni uzatma başvuruları reddedilenlerden, on gün içinde Türkiye’den çıkış yapmayanlar, Hakkında Türkiye’ye giriş yasağı bulunmasına rağmen Türkiye’ye geldiği tespit edilenler.

5.Sınır Dışı Etme Kararına Karşı Yargı Yolu ve Hukuki temsil

    Deport Kararı ( Sınır dışı etme kararı ) gerekçeleriyle birlikte yabancıya veya yasal temsilcisine veya avukatına tebliğ edilir. Hakkında sınır dışı etme kararı alınan yabancı, bir avukat tarafından temsil edilmiyorsa kendisi veya yasal temsilcisi bu karar itiraz edebilir. Karar kendisine tebliğ edildiğinde kararın sonucu, itiraz usulleri ve süreleri hakkında bilgilendirilmektedir.

     Yabancılara, sınır dışı edilme işlemi sırasında veya öncesinde hukuki temsil sağlanmalıdır. Bu, kişilerin haklarını savunmalarına yardımcı olur. Yabancılar hukuku kapsamında ele alınan özellikle mülteciler hukuku, vatandaşlık hukuku ve deport hukuku alanlarında hizmet veren Avukatların müvekkilin hak kaybı yaşamaması için konuştuğu dili iyi bilmeleri gerekmektedir.

6.Yargı yoluna başvuru süreci

     Yabancı veya yasal temsilcisi ya da avukatı, sınır dışı etme kararına karşı, kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde o kararı veren İl Göç İdaresinin bulunduğu ilin İdare Mahkemesine başvurabilir. İdare Mahkemesine yapılan başvurular on beş gün içinde sonuçlandırılır. Mahkemenin vermiş olduğu karar kesindir. Açılan davaya ilişkin dava bilgi formu yabancının idari gözetim altında tutulduğu Geri Gönderme Merkezine ulaştırılması ve yabancının dosyasında yer almalıdır aksi halde Geri Gönderme Merkezinin sınır dışı kararına karşı dava açıldığından bilgi sahibi olamaz. Yargı yoluna başvurulması hâlinde yargılama sonuçlanıncaya kadar yabancı deport edilemez.

     6458 sayılı YUKK’un 57 nci maddesinin ikinci fıkrasında sayılan yabancılara ya da idari gözetimi sonlandırılan yabancılara belirli adreste bulunma, bildirimde bulunma, aile temelli geri dönüş, geri dönüş danışmanlığı, kamu yararına hizmetlerde gönüllülük esasıyla görev alma, teminat ve elektronik kelepçe gibi idari gözetime alternatif yükümlülükler getirilebilir. Yabancının Avukatı itiraz dilekçesinde bu alternatif yükümlülüklerden bahsetmesi tavsiye edilir. İdari gözetim altına alınan kişi veya yasal temsilcisi ya da avukatı, idari gözetim kararına karşı sulh ceza hâkimine başvurup gerekçelerini öne sürerek itirazda bulunabilir. Sulh ceza hâkiminin kararı kesindir ancak yabancının, avukatının veya yasal temsilcisinin idari gözetim şartlarının ortadan kalktığı veya değiştiği iddiasıyla yeniden sulh ceza hâkimine başvurma hakkı vardır.

     İdari Gözetim altında bulunan yabancı hakkında verilen idari gözetim kararı ile sınır dışı edilme kararı genellikle aynı gün içinde verilir, bu nedenle savunmasını yapacak olan Avukatın dosyasını iyi incelemelidir.

7.Sınır Dışı Etme Kararı Alınmayacaklar

6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununda (YUKK) Yabancılar başlıklı İkinci Kısmının Sınır Dışı Etme başlıklı Dördüncü Bölümünde Sınır Dışı Etme Kararı Alınmayacaklar hakkında bir düzenleme mevcuttur. Şöyle ki;

MADDE 55 

(1) 54 üncü madde kapsamında olsalar dahi, aşağıdaki yabancılar hakkında sınır dışı etme kararı alınmaz:

a) Sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacağı konusunda ciddi emare bulunanlar

b) Ciddi sağlık sorunları, yaş ve hamilelik durumu nedeniyle seyahat etmesi riskli görülenler

c) Hayati tehlike arz eden hastalıkları için tedavisi devam etmekte iken sınır dışı edileceği ülkede tedavi imkânı bulunmayanlar

ç) Mağdur destek sürecinden yararlanmakta olan insan ticareti mağdurları

d) Tedavileri tamamlanıncaya kadar, psikolojik, fiziksel veya cinsel şiddet mağdurları

(2) Birinci fıkra kapsamındaki değerlendirmeler, herkes için ayrı yapılır. Bu kişilerden, belli bir adreste ikamet etmeleri, istenilen şekil ve sürelerde bildirimde bulunmaları istenebilir

8. Geri İade Yasağı:

     Uluslararası hukuk, bir kişiyi geri iade etmenin (refoulement) yasaklandığını belirtir. Bu, bir kişinin sınır dışı edilmesi durumunda, o kişinin işkence, kötü muamele veya zulme tabi tutulma riski taşıdığında uygulanır. YABANCILAR VE ULUSLARARASI KORUMA KANUNU Madde 4’de geri gönderme yasağı hüküm altına alınmıştır;

‘’MADDE 4 – (1) Bu Kanun kapsamındaki hiç kimse, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulacağı veya ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatının veya hürriyetinin tehdit altında bulunacağı bir yere gönderilemez.’’

Sonuç

     Yabancıların sınır dışı edilmesi, karmaşık bir konu olup uluslararası hukuk ve insan haklarına uygun bir şekilde ele alınmalıdır. Devletlerin kamu güvenliğini, kamu düzenini, kamu sağlığını tehdit eden bir yabancıyı ülkelerinden sınır dışı etme hakkını uluslararası hukuktan almaktadır. Her ülkenin kendi yasal prosedürleri olsa da, bu kararlar temel insan haklarını ihlal etmeyecek şekilde uygulanmalıdır. Sınır dışı etme işlemleri, uluslararası toplumun dikkatli gözlemi altındadır ve insan haklarının ve yabancının sınır dışı edilmek istendiği ülkede ailesinin olmasına bağlı olarak, hassas bir alan olması sebebiyle aile hayatına da saygı hakkının korunması büyük önem taşımaktadır.

Av. Aykut YAVUZ